A retired widow has her daily routine derailed when she starts receiving mysterious, anonymous phone calls.

Jin-hyeok opens a cake shop in an old antique shop, hiring Seon-woo, Korea's best pastry chef, who fell in love with him in high school. Also there, are Su-young, crushing on Seon-woo, ex-boxer Ki-beom, and Seon-woo's French ex-boyfriend.

A deadbeat teacher helps an angry, aimless teenager find direction in life during his final year of high school.

Kwon Yeon-woo is a thirty year old low-level civil servant who works in a district office; quite innocent for his age, he has been on numerous blind dates in an unsuccessful bid to find a wife. After moving into a new place, he begins to encounter a high school girl, Soo-yeong, on his way to work every morning, and she begins to develop feelings for him. Meanwhile, Kang Sook has just started working at the district office straight out of high school, and falls head over heels for older woman Kwon Ha-kyeong.

Film 1455 yılında Joseon Sejo tarafından tahtın ele geçirilmesiyle , verilen Nae-Kyung'un ömrünü izler. Nae-Kyung, parçalanmış bir soylu ailenin oğludur, Joseon ve tüm çalışmalar fizyonomi etrafında geçer. O bir karakterini , ruhsal durumunu ve birinin yüzüne bakarak alışkanlıklarını belirleyebiliyor. Çünkü onun yetenekleri, Prens Sooyang ve Kim Jong-Seo arasında mücadeleye yol açar...

Bir film yönetmenin şehirde tanıştığı bir ressam arkadaşı, yönetmenin yeni çekeceği filmi maddi destekler. Film, yönetmenin bu ressam genç kadın ile geçirdiği birkaç saati konu ediniyor. Komedi türündeki filmin yönetmen koltuğunda Hong Sang-Soo oturuyor ve yönetmen bizlere bu birkaç saati iki versiyon halinde sunuyor.

İşte ya da evde olsun zamanının çoğunu bir başına, bazen kendi ölümünü gözünde canlandırdığı hayaller kurarak geçiren Fran, bu alışkanlığının hayatına renk kattığını düşünür. Bir gün Fran bir iş arkadaşını güldürüverir, duruma kendi de şaşırır. Sonra olaylar ardı ardına birbirini izler: bir buluşma, biraz sohbet, bir kıvılcım. Aralarında tek bir engel vardır, Fran'in kendisi.

Film, Güney Kore'nin Japon sömürgesi zamanında Japon karşıtı olan Heroic Corps (Kahramanlık Kolordusu) adlı bir grubun faaliyetlerini anlatmaktadır. Grup, Kore'nin bağımsızlığını elde etmek için şiddet kullanmıştır. Japon polis teşkilatında komiser olan Lee Jung-chool’a Kore’nin bağımsızlığı için mücadele eden silahlı bir direnişe sızma görevi verilir. Direnişin lideri olan Kim Woo-jin ile yakınlaşır. Her ne kadar tarihleri zıt olsa ve birbirlerinin niyetlerini ve kimliklerini biliyor olsalar dahi samimi olurlar. Bu esnada tüm bilgiler iki tarafa da sızmaya başlar, ancak kimse köstebeğin kim olduğunu bilmemektedir. Direniş üyeleri Seoul’deki Japon Üslerini yok etmek için bir dizi patlayıcı ele geçirirlerken, Japon polisi de onların peşine düşüp Şangay’da toplanmaktadır. Kovalananlar da kovalayanlar da kendilerini iki tarafın da birbirini kullandığı bir operasyonun içinde buluverirler. Bu sırada patlayıcıları taşıyan tren sınırı çoktan geçmiştir ve Seoul’e doğru yol almaktadır.

Film 1900'lü yılların başlarında Kore - Japon işgali sırasında bir çok Kore'li aktivistin Japon yetkililerden saklanarak Çin'de yaptıkları suikast planlarına dayanıyor. Yıl 1933 Shanghai, birinci sınıf keskin nişancı Ahn Ok Yun (Jun Ji Hyun) Japon ordusunun komutanına suikast düzenlemek için komut alır. Bu sırada Kore geçici hükümet ajanı olan Yeom Seok Jin (Lee Jung Jae) hapishanede olan yoldaşlarını da kurtarmak için Ahn Ok Yun'la birlikte planlar yapmaktadır. Ama bu büyük plan Japonlar tarafından öğrenilir ve grubun içine Ahn Ok Yun'u öldürmesi için bir casus aynı zamanda bir tetikçi olan Hawaii Pistol (Ha Jung Woo) yerleştirilir. Peşinde ki tetikçiden habersiz Ahn Ok Yun bu görevi başarıyla tamamlayabilecek midir?

Death Note film serisinin ikinci bölümünde Light Yagami, ikinci Kira ve sadık takipçisi Misa Amane ve onun Shinigami'si Rem ile tanışır. Light, Teru Mikami (Kira takipçisi) ve Kiyomi Takada (başka bir Kira takipçisi) ile birlikte L'yi yenmeye çalışır ancak sonunda Light kazanacak mı? Yoksa Ryuk adındaki bir Shinigami Light'ın zaferinde ya da nihai ölümünde büyük fark yaratacak mı?

Batman ve Nightwing bu defa ki macerada dünyayı kurtarmak için Poison Ivy ve Jason Woodrue ile savaşmak zorundadır. Poison Ivy ve Jason Woodrue dünyada bir bitki-hibrit türü başlatmak istemektelerdir. Ancak Batman bu tehlikeli ikilinin yapacakları en ufak bir hata da bile tüm gezegendeki yaşamı yok edebileceklerini anlamıştır. Bu yüzden Batman hiç istemese de aklı gel git olan ve Joker'in eski sevgilisi olan Harley Quinn ile iş birliği yapmak zorundadır. Fakat Batman'in Harley Quinn'e güvenmeye hiç niyeti yoktur. Buna rağmen Harley Quinn Batman'a yardım edeceğine ve Ivy'i dünyayı yok etmekten vazgeçireceğine söz vermiştir.

ADR kanalında çalışan alman bir gazeteci 80'lerde Güney Kore'ye sivil katliamları haberleştirmek için gelir. yasak olan bölgeye, Woonjunsa'ya bir taksiyle gider. Film ;bu iki kişinin tartışıp durmalarını, sonra arkadaş oluşlarını, ardından hayatlarını riske atarak sivil katliamlarını haberleştirmelerini konu alıyor.

2092 yılında uzay, atılan uydular, ıssız uzay gemilerinden oluşan tehlikeli çöplerle doludur. Tae-Ho’nun pilotu olduğu The Victory adındaki uzay gemisi mürettebatı, uzayda para kazanabilecekleri çöpleri toplamaya çalışır. Bu sırada mürettebat, Dorothy adında, kitle imha silahı olduğu bilinen insansı bir robot keşfeder. Bu keşif ile ekip kendilerini riskli bir anlaşmanın içinde bulur.

Güney Koreli göçmen Yi ailesinin 1980’ler Amerika’sında yeni bir hayat kurma hikayesini anlatıyor. Baba Jacob’un çiftlik kurma hayaliyle Kaliforniya’dan Arkansas’a taşınan aile, kendi kimlik krizleri ve Reagan döneminin ekonomik zorlukları arasında sıkışıp kalır. İdeallerindeki hayattan uzaklaştıkça, Jacob ve Monica çiftinin birbiriyle olan bağları zayıflamaya başlar. Çocuklarının bakımına yardım etmesi için, anneanne Soonja’yı (büyük övgü alan performansıyla Yuh-jung Youn) davet ederler. Muzip anneannenin gelişi, aileye kolay pes etmemeleri gerektiğini hatırlatacaktır. Tıpkı her tür koşulda zorluklara dayanıp kök salmasıyla bilinen, Kore’ye özgü “Minari” bitkisi gibi…

1973 yılında Şili’de Pinochet rejimi, Marksist Salvadore Allande’yi Latin Amerika’yı yıllardır bir patron gibi yöneten ABD’nin yardımıyla devirip hükümeti ele geçirir. Hükümet, Allande destekçilerini bir bir yakalayıp “Colonia Dignidad” adında ormanın ortasında, işkence çektirilen bir toplama kampına götürür. Fotoğrafçı Daniel (Daniel Brühl) da tutuklanan destekçilerden birisidir. Daniel’ın sevgilisi hostes Lena (Emma Watson), öncelikle, sevgilisinin de içinde yer aldığı sosyalist gruptan yardım bekler, destek görmez. Uluslararası Af Örgütü’ne başvurur, fakat hiçbir çözüm sunmazlar. Lena için tek çare Colonia Dignidad’a giderek sevgilisini oradan kurtarmaktır.

Efendisi öldükten sonra William (Heath Ledger) arkadaşları ile birlikte yola koyulur. Yolda Chaucer isimli bir yazara rastlar. William, ondan genetik dökümanlarla oynayarak kendisini şovalye yapabilecek bir soyağacı ister.

17 yaşındaki Greg Gaines'ın sosyalleşmeyle ilgili sorunları vardır, lise hayatını mümkün olduğunca görünmez bir tip olarak geçirmeyi planlamaktadır. Ancak annesinin hiç de bu durumu kabullenmeye niyeti yoktur. Annesi Greg'in yakın zamanda kanser teşhisi konulan sınıf arkadaşı Rachel ile arkadaşlık kurmasını istemektedir. Greg annesinin bu teklifini isteksizce kabul etmek zorunda kalır ve böylece iki genç arasında hayal bile edemeyecekleri bir dostluk başlar.

Sok-woo, işinden başını kaşımaya fırsat bulamayan, kızını sürekli ihmal eden bir babadır. Doğum gününde kızının ısrarları üzerine, onu, eski eşinin yanına bırakmak için Seul’den kalkıp Busan’a gidecek olan trene gönülsüzce biner. Tren tam kalkmak üzereyken, sıra dışı bir virüsten etkilenen genç bir kadın, trendekilere virüsü yaymaya başlar. Virüsün bulaştığı herkes, teker teker zombiye dönüşür. Sebebi belirlenemeyen virüs, tüm ülkeye yayılırken, hızla Busan’a yol alan trende de Sok-woo, kızı ve daha birçok yolcu amansız bir hayatta kalma mücadelesine girişir.

Kaptan Amerika: İç Savaş'ta sansasyonel ilk çıkışını yapan genç bir Peter Parker/Örümcek Adam (Tom Holland), ağ atan süper kahraman olarak yeni keşfettiği kimliğinde gezinmeye başlar. Avengers ile olan deneyiminden heyecan duyan Peter, yeni akıl hocası Tony Stark'ın (Robert Downey Jr.) gözetimi altında May Halası (Marisa Tomei) ile birlikte yaşadığı eve döner. Peter, normal günlük rutinine geri dönmeye çalışır - kendini arkadaş canlısı komşunuz Örümcek Adam'dan daha fazlası olduğunu kanıtlama düşünceleriyle dikkati dağılmış olarak - ancak Vulture (Michael Keaton) yeni bir kötü adam olarak ortaya çıktığında, Peter'in en önemli gördüğü her şey değişecek ve tehdit edilecektir.

Eski bir özel kuvvetler görevlisi olan Wade Wilson ordudan ayrıldıktan sonra kendi çöplüğünde, kendi kurallarına göre takılan, kötünün iyisi bir adamdır. Hayatına yeni giren Vanessa ile harika bir uyumu varken, bir şeylerin tam da yolunda gittiğini düşünürken, kanser olduğu gerçeğiyle yüz yüze kalır. Sevdiği kadını bu acılı süreci izlemekten kurtarmak için onu terk eden Wade, kendisine tedavi umudu sunan bir bilimsel projeye katılır. Fakat bu proje sadece bir 'yan etki' olarak kansere tedavi olacaktır. Asıl amaç birtakım DNA'ları tetiklemektir. Akla gelmeyecek acılara göğüs geren Wade, her şey sona erdiğinde üstün yeteneklere sahip olur. Fakat tüm bu özellikleriyle tek bir amacı vardır: Ajax "Francis"ten intikam almak!